KENDİ EVİNİZDE FİZİK TEDAVİ HİZMETİ SUNUYORUZ. BİZİMLE TANIŞMAYA ÖZEL %25 KAMPANYA İLK MUAYANE ÜCRETSİZ İLETİŞİME GEÇİNİZ.
Fizik Tedavi Hizmetleri
FİZİK TEDAVİ UYGULAMA ALANLARI
ORTOPEDİK REHABİLİTASYON
Tüm ortopedik ameliyatlar, kas ve iskelet sistemi hastalıkları ve bir çok hastalıklar için kanıtlanmış bilimsel veriler ışığında tedavi seçeneklerini sunmaktadır. Rehabilitasyon süreci birebir hasta-fizyoterapist olarak sürmektedir.
NÖROLOJİK REHABİLİTASYON
Nörolojik Rehabilitasyon, Periferik ve Merkezi Sinir Sisteminin hasarlandığı durumlarda uygulanan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanının bir alt birimidir. Yaralanma, tümör, yapısal defekt, dolaşım problemleri ve sinir sisteminde hasarlanmaya sebebiyet verebilir.
Kafa travması, omurilik yaralanmalarına bağlı felç (inme), beyin kanaması (intracranial &intercranial kanama) veya dolaşım problemlerinin sebep olduğu inme, cerebral palsi, spina bifida, multipl skleroz, parkinson, polionöropati vs. gibi çeşitli nörolojik hastalıklarda bu branş rol oynar.
YOĞUN BAKIM SONRASINDA REHABİLİTASYON
Farklı yoğun bakım ünitelerinde, fizyoterapi uygulamaları da farklılık göstermektedir. Yoğun bakımda fizyoterapinin gerekçesi kritik hastalarda kardiyopulmoner, kas-iskelet ve nöroloji orijinli komplikasyonların önlenmesidir.
Yoğun bakımda fizik tedavinin hedefi:
-Solunum Fizyoterapisi
-Mobilizasyon(aktif-pasif eklem hareketi, pozisyonlama, hareketlendirme…)
-Kas Eğitimi gibi rehabilitasyon yöntemleriyle; komplikasyonların önlenmesi, yatak yaralarının açılmasını- ilerlemesini engellemek, yoğun bakımda kalış ve dolayısıyla hastanede kalış süresinin kısaltılması ve taburculuk sonrası özellikle kronik olgularda rehabilitasyon sürecine hazırlamaktır.
Kalça - Diz Protez Amletiyatı Sonrası Rehabilitasyon
Başlıca Total Kalça Protezi, diz protezi, ön çapraz bağ , menisküs v.b ameliyatları sonrasında Fizik tedavi uygulanabilmektedir.Amaç hastanın fonksiyonelliğini en üst düzeye çıkarmak ve normal aktivite seviyesini yeniden kazandırmaktır.
Rehabilitasyon süreci Hasta-Fizyoterapist birebir çalışarak başlar.
Felç - İnme - Hemipleji Rehabilitasyonu
Felç (İnme) Rehabilitasyonu Hemipleji Sonrası, özellikle erken dönemde uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon, kaybedilen fonksiyonları büyük oranda geri kazandırarak, mucizevi sonuçlar vermektedir.
Rehabilitasyonun sürecine ne kadar erken başlanırsa başarı oranı da doğru orantılı olarak artacaktır. Fizyocentre olarak tedavinin bütün süreçlerinde sizin yanınızdayız
Geriatrik ( Yaşlı ) Rehabilitasyon
İşlevsel düzeyi arttırmayı, Hastanın hedefleri ve motivasyonu yükseltmeyi, En az sayıda ilaç kullanmayı, Hareketsizliği önlemeyi, Sosyal yaşam için cesaretlendirmeyi, İşlevin tekrar kazanılmasını, programı basit tutmayı, Dayanıklılığı arttırmayı hedefler.
MANUEL TERAPİ
MANUEL TERAPİ
Manuel Terapi, herhangi bir cihaz kullanmadan, el ile yapılan, özel bir fizik tedavi tekniğidir. Manuel terapi uygulayıcıları (fizyoterapist, doktor, osteopat, kayropraktr), kas spazmı ve eklem disfonksiyonlarını çözmek için ellerle kas ve fasya dokusuna birtakım özel teknikler uygular ve eklemleri manipüle eder.
Manuel terapi; mobilizasyon, manipülasyon, kas-enerji teknikleri, strain-counterstrain, myofasyal gevşetme, tetik nokta terapisi tekniklerini içerir. Bu teknikleri uygulayan fizyoterapistin el becerisi ve klinik tecrübesi önemlidir.
Manuel terapi teknikleri, ağrıyı azaltır, fonksiyonu artırır, eklem hareket açıklığını (ROM) artırır, relaksasyon (gevşeme) sağlar.
Yapılan araştırmalar klasik fizik tedavi modalitelerine oranla manuel terapinin daha hızlı ve etkili olduğunu ortaya koymuştur.
Tarihçesi M.Ö. 400’lere dayanan bu modern tedavi yönteminın tanımı ilk kez Hipokrat tarafından yapılmıştır. Günümüzde Amerika, Avustralya, Batı Avrupa manuel terapi alanında gelişmiş ve öncü durumdadır. Ülkemizde ise son yıllarda gittikçe bilinirliği artan ve yaygınlaşan bir tedavi haline gelmiştir.
KURU İĞNELEME
Kuru iğneleme tedavisi, herhangi bir ilaç olmaksızın iğne ile sadece kas ve yumuşak dokuların uyarılması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Teknik olarak akapunktura benzer fakat kuru iğnelemede enjeksiyon yerleri akapunktur noktaları değil; ağrılı, hassas, palpe edilebilen tetik noktalardır. Özellikle fibromiyalji, akut kas spazmları ve tetik nokta tedavisinde en iyi seçeneklerden biridir. Tetik nokta hastalığı veya myofasyal ağrı sendromunun en önemli özelliği kas dokusunda oluşan sertliklerdir. Bu sertliklerin nedeni dokunun zorlanması, aşırı stres, masa başı çalışanlarında olduğu gibi hafif ama uzun süreli gerginlik, boyun ve bel fıtıklarının sinir baskısı yapması gibi nedenlerden dolayı, etkilenen kasın ince liflerinin hasar görmesi, sonrasında da kas içerisinde kalsiyumdan zengin bir dokunun oluşmasıdır. Tetik noktanın içine iğne batırıldığında öncelikle hafif bir kanlanma artışı olur, kanlanmanın artması bölgedeki kalsiyumdan zengin dokunun temizlenmesine ve oksijenlenmesinin artmasına neden olarak iyileşmeyi başlatır. Tetik noktaya uygun kuru iğneleme lokal seğirme cevabı oluşturur. Seğirme (twinch) cevabını ortaya çıkaran bir uygulama daha iyi analjezik sonuç verir. İntramüsküler stimülasyon adı verilen teknikte etkilenen kas yanında o kası uyaran sinirin köken aldığı seviyedeki paraspinal kaslara da uygulama yapılır.
Kuru iğnelemenin kullanıldığı durumlar;
-Myofasyal Ağrı Sendromu
-Baş ağrısı, boyun ağrısı, sırt ağrısı ve fibrözitler
-Bel fıtığı, boyun fıtığı
-Eklem problemleri
-Lateral epikondilit (tenisçi dirseği) ve medial epikondilit (golfçü dirseği)
-Donuk omuz (frozen shoulder)
-Spor yaralanmaları
-Duruş bozukluğuna bağlı ağrılar
-Çene kilitlenmesi (TME disfonksiyonları)
-Tendinitler
-Topuk dikeni
-Kas spazmları
KİNESİOTAPE
Kinezyolojik bantlama, kinezyolojiden beslenen, vücudun doğal iyileşme süreci üzerine kurulmuş bir tedavi yöntemidir. Dolaşım ve sinir sistemini aktive ederek iyileşmeyi hızlandırır. Kinesiotape deriyi, dolaşım sistemini, eklemleri, kasları ve fasyayı etkiler. Yüksek kalitede, esnek ve ince pamuklu bir maddeden imal edilen bu özel bantlar ciltte alerji ve tahrişe neden olmaz, eklem hareketlerine izin verir ve suya dayanıklı olması sayesinde duşta rahatlıkla kullanılabilir. Bandın ortalama kullanım süresi 3 gündür.
-Kan ve lenfatik akışı düzenleyerek, dokuları rahatlatır, ödemi azaltır, inflamasyonu azaltır.
-Analjezik sistemi aktive eder.
-Kas tonusunu ve fasyayı rahatlatır, eklem problemlerini azaltır.
-Proprioseptif uyarı sağlayarak yapılara destek olur.
-Kaslara ve eklemlere destek olarak stabiliteyi artırır.
-Müsabaka öncesinde sporculara uygulanarak yorgun kasların sakatlanma riskini düşürür.
OSTEOPATİ
Osteopati ilk kez 1874 yılında Amerikalı bir doktor olan Andrew Taylor Still tarafından doğal terapi yöntemi olarak geliştirilmiş, tüm dolaşım sisteminin ve biomekanizmanın, özellikle omurga ve hareket sisteminin doğru düzenlenmesini sağlamak amacı ile uygulanmaya başlanmış bir yöntemdir. Günümüzde 5 yıllık kapsamlı bir eğitimle Osteopat ünvanı alan fizyoterapist ve doktorlar tarafından uygulanabilmektedir. Osteopati eklemler, kaslar ve omurgayı içeren kas ve iskelet sistemindeki rahatsızlıkların teşhis ve tedavisi ile birlikte vücuttaki tüm sistemleri dikkate alarak bütüncül bir tedavi sunar. Amacı vücuttaki tüm sistemlerin, özellikle sinir, dolaşım ve lenf sisteminin olumlu etkileşmesini sağlayarak vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını açığa çıkarmaktır.
Osteopat, hastayı muayene eder, sorunun neden kaynaklandığını bulur, osteopatik disfonksiyonun tanımını yapar, sorunların önceliğini belirledikten sonra uygulamayı gerçekleştirir. Osteopati, bir iyileştirme sanatıdır. Biomekanik prensipler üzerine kurulu teknikler ve elle uygulanan bu tedavi yöntemi sadece kas ve kemik sorunlarında değil, vücudun diğer işlevsel düzensizliklerinde de uygulanır. Osteopati, ağrıyı azaltmak, eklem hareketliliğini ve genel esnekliği artırmak amacıyla kas, tendon, bağ ve kapsül gibi dokular üzerinde etkili olmaktadır. Osteopatik tedavi yaklaşımında genellikle dokulardaki hareket kısıtlılıklarının giderilmesi, dolaşımın düzenlenmesi ve sıvı akışı yönündeki engellerin ortadan kaldırılması amaçlanır. Osteopati, en az ağrı ile vücuda yardım ederek stresi azaltır ve daha geniş hareket kabiliyeti sağlayarak vücudun kendini iyileştirmesini sağlar. Osteopatlar yumuşak dokunun esnetilmesi, derin dokunma hissi ve basıncı, mobilizasyon, eklem manipülasyonları gibi çok geniş hassas el teknikleri kullanırlar. Bir osteopatın elleri detaylı anatomik bilgisi ve farklılaşmış özel pratik eğitimi sayesinde vücutta en ufak hareketleri hissedebilme, yorumlama ve tedavi edebilme yeteneğine sahiptir.
Osteopatinin kullanıldığı hastalıklar :
-Bel, boyun, sırt ağrılarında ve fıtıkları
-Migren ve gerilim tipi baş ağrıları
-Skolyoz, kifoz gibi postür bozuklukları
-Ameliyat sonrası ağrı ve yapışıklıkların giderilmesi
-Stres ve sinirsel gerginlikler, kronik yorgunluk ve uyku bozuklukları,
-Dolaşım bozuklukları
-Yürüme, denge ve koordinasyon bozuklukları
-Eklem sertliği, kireçlenmeleri, eklem blokajları, omurga ve costa blokajları
-Kabızlık, ishal, idrar kaçırma, hazımsızlık, gaz, karın ağrısı, spastik kolon
-Bebeklerde yutkunma, kusma, kafa şekil bozuklukları
KUPA TEDAVİSİ
İbn-i Sina Geleneksel Tıp'ta kullanılan yöntemlerden birisi kupa terapisidir.
Son yıllarda bilimin gelişmesiyle birlikte adeta çağ atlayan modern tıp, her geçen gün farklı bir tedavi tekniğiyle sağlık standartlarını bambaşka bir boyuta taşıyor. Ancak modern tıbbın sağladığı bilimsel tekniklerin yanı sıra, yüzyıllardır süregelen deneme-yanılma yöntemleriyle faydası kanıtlanmış olan geleneksel tıp da, koruyucu etkisini sürdürmeye devam ediyor. Günümüzde geçmiş yıllardaki itibarını tekrar kazanan geleneksel tıp yöntemlerinden biri de tarihi binlerce yıl öncesine dayanan kupa çekme tedavisi.
farklı büyüklükteki kupaların deride bir vakum etkisi oluşturarak bölgedeki kan akımını yüksek düzeye çıkarması esasına dayanır. Böylece dokulardaki oksijen ve kan miktarı artırılırken toksinler ve karbondioksitin lenf yoluyla atılımı hızlandırılır.
Tıbbi hizmetlerim için hemen iletişime geçin.